22 Nisan 2013 Pazartesi

Ten Kokusu

Ercan Akbay, "Ten kokusu"nda, bilim dünyasının VNO (Vomeronasal Organ) olarak adlandırdığı, aynı türler arasında sosyal ilişkileri düzenleyen; terde, tükürükte, kanımızda bulunabilen "feromonların" varlığını ve etkilerinin boyutlarını kanıtlıyor.

Yaşanan bir mücadele sonrasında, hatırladığı bölük pörçük anlar arasında, sevgilisini öldürdüğünü anımsayan kahramanımız, teslim olmadan önce emekli bir hukukçu olan, Silivri'de yaşayan annesine gider. Annesinin oğluna yardımcı olmak amacıyla hikayeyi baştan sona dinlemek istemesiyle, flashback'lerle bütün hikaye anlatılır.

Evli olan, kırklı yaşların ortasındaki kahramanımız, kendi yazdığı bar tiyatro performansını izlerken kendini esir alan bir koku alır. Elmalı şampuan, ünlü bir parfüm ve kadının kendi kokusunun karışımı olan bu koku adamın kadına önceleri aşık olduğunu sandığı ardından iste tarifsiz bir tutku ile bağlandığı bir his yoğunluğu ile açıklanabilmektedir. Adam körkütük aşık olduğu kadınla, her ikisini de tanıyan pek çok kişinin uyarılarına rağmen, bir ilişkiye başlar.

Mantık ya da karşılıklı sevgi, saygı çerçevesinden çok uzakta olan bu ilişkinin ayrıntıları zaman zaman anlatılırken, bir taraftan da adamın "ikinci bir hayat yaşıyormuşçasına" hemen hemen her gece gördüğü, bir birbirini takip eder nitelikteki rüyalara yer veriliyor. Başlardan adamın gerçek hayatıyla herhangi bağlantı kuramadığı bu rüyalar, bir süre sonra gerçek hayatındaki davranışlarını, olayların akışını ve hissedilen tutkuları da açıklamaya başlar...

Ercan Akbay'ın, karakterlerin yaşadığı tarifsiz tutkuyu ve yaşadıkları anlamsız olayları, vücut salgılarında bulunan feromonlara bağlaması tıp dünyasının henüz kabul etmediği bir konu olsa da, anlatımı ve rüya & gerçek bölümlerinin bağlanışı açısından oldukça ilginç.

En güzeli de, görme engelli kişilerin de faydalanabilmesi amacıyla 10,5 saatlik bir Seslikitap mp3 CD ekiyle birlikte sunulması... Dilerim tüm yazarlarımız sesli kitap konusuna bir an önce dahil olurlar... Ercan Akbay'ın yaptığı gibi, ek olarak sunulmasa bile yayınladıkların kitapların sesli versiyonlarını da hazırlayıp yayınlayabilirler diye düşünüyorum.

Sesli kitap demişken; dilerseniz siz de GETEM'in web sayfasını ziyaret ederek, gönüllü okuyucu olabilir, çok sevdiğiniz bir eserin görme engelli dostlarımız tarafından dinlenmesini sağlayabilirsiniz.

http://www.getem.boun.edu.tr/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder