2 Ocak 2013 Çarşamba

Kirpinin Zarafeti (L'elegance du herisson) - Muriel Barbery


2006 yılında Fransa'da büyük ilgi gören "Kirpinin Zarafeti", hakkında hiç bir şey duymamış olmama rağmen arka kapak yazısının etkisiyle okuduğum bir roman. Çabucak bitmesin diye ağırdan aldığım, geçen pek çok cümleyi teker teker yazdığım mükemmel bir eser.

Bir apartmanda gelişen sıradışı bir dostluk konu ediliyor. Çevresinde olan bitene tahammül edemeyen, kendisini farklı bir dünyadan gelmiş gibi hisseden ve hayatın anlamsızlığı nedeniyle on üçüncü yaş gününde intihar etmeyi planlayan bir kız çocuğu ve aynı apartmanın kapıcılığını yapan; edebiyat, sanat ve felsefe alanlarında kendini son derece yetiştirmiş olmasına rağmen bu bilgeliğiyle kimsenin dikkatini çekmek istemeyen ve bunun için çabalayan Renee'nin birbirlerini tanıma fırsatı bulmaları ve dost olmaları anlatılıyor. Aralarındaki yaş ve statü farkı ne onlar ne de okuyucu tarafından hissedilirken, bu kadar farklı iki insanın birbirlerinde buldukları benzerlikler ve ettikleri sohbetler sıcacık.

Buz gibi bir kış gününde, keyifle, satır satır, sindire sindire okunabilecek edebi ve felsefi bir temel taşı.

Çay sohbetleri ve çay ritueli hakkında çok hoş bulduğum bir paragraf:

"Çay ritüeli, aynı jest ve yudumlamaların bu değerli sürdürülüşü basit, sahici ve rafine duyumlara bu yükseliş; çay, yoksulların olduğu kadar zenginlerin de içeceği olduğundan bir aristokrat zevkine sahip olma izninin pek az masrafla herkese verilişi; yani çay ritüeli, hayatlarımızın saçmalığında dingin bir uyum gediği açmak gibi olağanüstü bir erdeme sahiptir. Evet, evren boşlukla elbirliği yapar, kayıp ruhlar güzelliğe ağlar, anlamsızlık bizi kuşatır. O halde bir fincan çay içelim. Sessizlik olur, dışarda esen rüzgar işitilir, sonbahar yaprakları hışırdar ve uçuşur, kedi sıcak bir ışık içinde uyur. Ve her yudumda zaman iyice yücelir"





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder